AKP Genel Başkan Yardımcısı Binali Yıldırım, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda özel gündemle toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda; “Siyaset elbette rekabeti, rekabeti getirir. Bu anlaşılır bir durumdur. Anormal olan nefret, ayrımcılık ve yıkıcı eleştiri dilidir. Seçime gidiyoruz. Milletimiz kimin ne yapıp ne yapamayacağını ezbere biliyor. Tüm siyasetçilerden beklentimiz 86 milyon vatandaşımızın benimseyeceği bir siyaset dili kullanmalarıdır.” söz konusu. Şimşek de; “5 yıllık tecrübenin ardından elbette sistem değişikliğinde düzeltilmesi gereken konular oldu. Bunlar önümüzdeki Meclis’in gündeminde olmaya devam edecek.”
AKP Genel Başkan Yardımcısı Binali Yıldırım, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle düzenlenen özel gündemle Meclis oturumunda konuştu. Yıldırım dedi ki:
“BU MİLLETİN HUZURUNDA SON DEFA HUZUR İÇİNDEYİM: Dünyanın hiçbir ülkesinde eşi benzeri olmayan 23 Nisan Çocuk Bayramı tüm Türkiye ve dünya çocuklarının bayramı kutlu olsun. Allah tüm Türkiye ve dünya çocuklarının yüzünü güldürsün. Bu konuşma benim için özel bir şey ifade ediyor. Milletvekilliği, bakanlık, Başbakanlık, TBMM Başkanlığı gibi onurlu görevlerle bulunduğum bu millet kürsüsünde son kez karşınızdayım. Önümüzdeki yasama döneminde bu Meclis’te görevi olan, olmayan milletvekillerimizin yarısından fazlası. Ben onlardan biriyim. İnsan yaptığı işle anılır, eseriyle… Millet karnemizi veriyor hepimize. Mütevazi ismimizin bu büyük millete ve ülkeye hizmet etmiş biri olarak anılmasını temenni ediyor ve diliyorum. Bu kalan kubbede popüler bir ses oldu. Milletimize ve ülkemize hizmet etmeyi görev olarak belirledik ve bu yola çıktık. Hamdolsun milletimizin hizmetinde yoldaş olduk. Milletin güvenini zedelemedik.
BU KUTSAL HAREKATİN BABASI OLMAYA DEVAM EDECEĞİM: Türkiye Cumhurbaşkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile yarım asra yakın bir dostluğumuz var. Bu keyifli yolculuk ve bu yoldaşlık hayatımın en anlamlı bedellerinden biridir. Rabbim ömür verdiği sürece ben bu kutlu hareketin neferi olmaya devam edeceğim.
HERKES NE YAPTIĞIMIZI BİLİYOR: Ülkemizin refahı, insanımızın memnuniyeti için çok güzel işler ortaya koyma kıvancına eriştik… Yaptığımızı, yaptığımız işleri, Türkiye biliyor herkes biliyor. Türkiye karayollarında, deniz yollarında, hava ve demir yollarında destansı bir yol tutmuştur… Bu fazileti, bu hizmet imkânını bahşettiği için aziz milletime ve Rabbime hamd ediyorum. Bu eserler milletin temeli, güveni ve istikrarı sayesinde gerçekleşmiştir.
ÜLKEMİZ 3 KASIM 2002 SEÇİMLERİYLE YÜKSELMEYE BAŞLADI: Demokrasi ve kanun yaptırımı olmadan hiçbir iş yapamazsınız. Vesayet sisteminin Türkiye’yi rehin aldığı dönemde maalesef Türkiye’nin kalkınma hamlesi gecikti. 3 Kasım 2002 seçimleri ile demokrasi vesayetten kurtulmuş, ülkemiz kalkışa geçmiştir. Bu kazanımlar, güçlü siyasi liderlik ve sağduyu sayesinde elde edildi. Türkiye son 21 yılda büyük bir kalkınma seferberliği gerçekleştirdi…
SİSTEM DEĞİŞİMİNDE DÜZELTİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR VAR: İstikrar ve güçlü güç için sistem değişikliğini Gazi Meclisimize getirdik. Meclisimizden geçti ve halkımız onayladı. 5 yıllık tecrübenin ardından sistem değişikliğinde elbette düzeltilmesi gereken hususlar oldu. Bunlar bir sonraki Parlamentonun gündeminde olmaya devam edecek.
GELECEK YÜZYIL TÜRKİYE YÜZYILI OLACAK: Türkiye’nin geleceği, vesayet zincirini kıran ekipler sayesinde güvence altındadır. Cumhuriyetimizin en büyük kazanımı istikrar ve inançtır. Bu iki değere sahip çıkmak en temel görevimizdir. Siyaset elbette rekabeti ve rekabeti de beraberinde getiriyor. Bu anlaşılabilir. Alışılmadık olan nefret, ayrımcılık, incitici ve yıkıcı eleştiri dilidir. Seçime gidiyoruz. Milletimiz kimin neyi yapıp neyi yapamayacağını ezbere biliyor. Tüm siyasetçilerden beklentimiz 86 milyon vatandaşımızın benimseyeceği bir siyaset dili kullanmalarıdır. Söz ve karar vatandaşlarımızındır, gelecek yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı olacaktır. 14 Mayıs seçimleri hayırlı olsun. İnanıyorum ki milletimiz; güven ve istikrardan geri adım atılmasına izin vermeyecektir. Taleplerimiz milletimizin talepleriyle aynıdır. Oy; Türkiye’yi demokraside, hukuk sisteminde, kalkınma ve refahta, istikrarda daha ileriye taşıyacak sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum.”
Yıldırım konuşmasının sonunda cebinden çıkardığı Türk bayrağını açarak İstiklal Marşı’nın ilk kıtasını söyledi.
