Türkiye ile BAE arasında yatırım, ekonomi, sanayi, savunma, hukuk, yargı, yenilenebilir enerji ve uzay sanayii alanlarında toplam tutarı 50,7 milyar dolar olan 13 anlaşma imzalandı.
PAZARA BOMBA DÜŞTÜ
Doç. Filiz Eryılmaz yaptığı açıklamada, “Bu haberin piyasaya bomba gibi düştüğünü söylemek yanlış olmaz. Türkiye’nin çok kısa vadede güçlü bir döviz girdisine ihtiyacı var. Yeni ekonomi yönetiminin bu konuda çok yoğun çabaları olduğunu zaten biliyoruz. Bugünkü haberler çok güçlü bir haber, bu bir mutabakat zaptı. Ancak çok güçlü bir Suudi Arabistan’daki anlaşmaları, yaklaşık 100 milyar dolarlık hem doğrudan yatırımları hem de iştirakleri içeren genel anlaşmaları dikkate alırsak. Hem doğrudan yatırımları hem de iştirakleri içeren döviz ihtiyacı, sadece kısa vadede olumlu bir haber olmayacak, hem kur üzerindeki baskılar için hem de orta ve uzun vadeli doğrudan yatırımlar için daha da değerli, çok değerli bir gelişme.” söz konusu.
BEKLENTİLERİN ÜZERİNDE BİR RAKAM
Ekonomist Kadir Develi, “Rakam beklentilerin üzerinde. Körfez bölgesi 2022’de ciddi sermaye birikimi olan bir bölge. Bölge bize çok yakın. Türkiye büyüyen bir ekonomi. Petrol dışı alanlarda yatırım istiyor. Petrol fiyatları düştüğünde bölgenin geliri düşüyor. Bu noktada Körfez bölgesi yatırımlarının ekonomik olarak karşılığını alabileceği dinamik pazarlar arıyor. Körfez sermayesinin Türkiye’ye ilgisi arttı. Gerçek diplomatik bağlar, büyüyen bir ekonomi. Bu ticaret anlaşmasının Merkez Bankası açısından bile olumlu karar alacağını düşünüyorum.” dedi. Merkez Bankası’nın elini de rahatlattıdedi.
“DOĞRUDAN HAZİNE KAZANINA GİRMEK İÇİN”
Ekonomist Necmettin Batırel “BAE ile yapılan anlaşmanın ilk fazında öne çıkan iki unsur var: 8,5 milyar dolarlık sukuk ve 3 milyar dolarlık ihracat kredisi. 8,5 milyar dolar neredeyse Türkiye’nin bir yıllık dış borçlanma ihtiyacı kadar. BAE bunu tek kalemde alıyor yani biz bir nevi şahsi özel tahvil ihraç ediyoruz. Bu çok değerli bir kazanç çünkü doğrudan Hazine’nin kasasına gidecek.”söz konusu.
